Hdp’den Oluç: “Devlet olarak yarın nasıl kalkılacağını bilirsiniz. Sırtınız sağlam. Ya halk? Yarın neye uyanacağını bilmiyor.
AKP hükümetini eleştiren HDP Küme Başkan Yardımcısı Hakkı Saruhan Oluç, “İktidar olarak yarın nasıl uyanacağınızı bilirsiniz. Peki ya halk? Yarın ne ile uyanacağını bilmiyorlar. Bilmiyorlar.” ne olacağını biliyorlar. Vatandaş kendini güvende hissetmiyor. Umutsuz ve mutlu değil. Çok büyük bir güvensizlik rejimi. Bunu siz yarattınız. Böyle gitmez ve gitmez” dedi.
HDP Küme Başkan Yardımcısı Hakkı Saruhan Oluç, TBMM Genel Kurulu’ndaki 2023 Bütçe Kanunu teklif görüşmelerinde konuştu. Oluç özetle şunları söyledi:
“AKP Genel Lideri geçtiğimiz günlerde Türkiye asrının, başta ülkemiz ve bölgemiz olmak üzere dünyanın her yerine demokrasi, kalkınma, barış ve refah getirecek bir devrimin adı olduğunu söyledi. Sınır operasyonları Barışçıl olmayan bir dış politika ile barışı mı yayacaksınız Suriye’de ülke topraklarında faaliyet göstererek mi yapacaksınız Sorular güncelliğini koruyor tabi AKP Genel Başkanı ordusunu anlatıyor Güvenlik ve barış çemberini genişleterek Suriye’ye yönelik politika.2011’den beri Suriye’deki savaşın tarafısınız. Barış ve güvenliği bugün değil ‘İstikrarı siz mi getirdiniz? Sorular hala yeni. Bu yaklaşım güvensizlik ve huzursuzluk çemberini de genişletiyor. Esas olan Suriye’den başlayarak barış çemberini geliştirmek ve genişletmektir. Küresel ve bölgesel istikrara katkı sağlayacak tutarlı, ilkeli, barışçıl bir politikanın ortaya çıkacağı açıktır.” Bugün Türkiye’de böyle bir hükümet yok.
“GEÇEN YILDA 3. KEZ BÜTÇEYİ GÖRÜŞÜYORUZ”
Geçen yıl üçüncü kez bütçeyi tartışıyoruz. Hükümet orta bütçe görüşmelerini anmak yerine unutturmak istiyor. Altı ay sonra, görüşüldüğü dönemde modası geçmiş olan tahminleri karşılamayan 2022 bütçesine ek bütçe ile yama yapılması gerekti. Ek bütçe ile 2022 yılı 461 milyar dolar bütçe açığı ve 50 milyar dolar cari açık ile tamamlanacak. Durum bu.
“200 MİLYAR TL’LİK EK BORÇLANMA KANUNU SANAYİ KOMİSYONUNA, ESASINDA PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNA GELİŞTİRİLDİ”
Burada günlerdir bütçeyi tartışıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı en az dört gündür burada oturmuş bizi dinliyor. Zaman zaman soru ve eleştirilere cevap veriyor. Ama ne oldu? Dün gece buradaki çalışmaları tamamladıktan sonra Sanayi Komisyonu’na 200 milyar liralık net ek borçlanma kanun teklifi getirildi, aslında bu gece yarısı Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelecek. Böyle bir inanç kırıcı şey olabilir mi? Ayrıca kullanılmış para kanununun sonradan çıkarılması istenmektedir. Bu, hükümetin bütçeye bakış açısıdır. ekonomi2022 bütçesinde yönetiminin büyük eksikliklerini gidermeye çalışan hükümet, 2023 bütçesiyle birlikte yeni kusurlar yaratıyor.
“KÜRESEL EKONOMİYİ ZORLUĞUNUZA KILIFLAMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”
Çöküşünüze küresel ekonomiyi örtmeye çalışıyorsunuz. Kalemi ve mikrofonu her elinize aldığınızda, ‘Küresel koşullar kötü’ diyorsunuz. Hazine ve Maliye Bakanı geçtiğimiz günlerde 1929 krizinden bu yana en büyük krizi yaşadığımızı söyledi. Ama gerçekler pek öyle söylemiyor. Bakın 2013 yılında kişi başı gayri safi yurtiçi hasılamız 12 bin dolar ile zirvede yer alırken; 2021’de 9 bin 650 dolara düştü. Her Türkiye vatandaşı 9 yılda gelirinin neredeyse yüzde 23’ünü kaybetti.
“EKONOMİ İDDİA ETTİĞİN GİBİ BÜYÜYORSA HALKIN EKONOMİSİ NEDEN KÜÇÜLÜYOR?”
Ekonomi iddia ettiğiniz gibi büyüyorsa, halkın ekonomisi neden küçülüyor? Kişi başına düşen gelir neden düşüyor? İnsanlar neden borç ve haciz içinde boğuluyor? Kim büyüyor? Kim küçülüyor? Döviz savunması ile garanti altına aldığınızların büyüdüğünü, ihale kartellerinizin büyüdüğünü, rüşvet ve yolsuzluğun çarklarının büyüdüğünü herkes biliyor ama halkın ekmeği ve rızkı küçülüyor. Sisteminiz, toplumun karşı olduğu her şeyi büyüttü. Fakirlik değil, fakirlik yaşını düşürdünüz. Ülkeyi küçülttün; Umutları ve hayalleri azalttın.
“ALLAH YOLUNUZU AÇIK EYLESİN”
Bir düşüşte üç ‘Y’ ile geldin. Bu bahar üç ‘A’ ile gideceksin. Cari açıkla, bütçe açığıyla, dış ticaret açığıyla… Allah yolunu açık etsin.
“SİZ HÜKÜMET OLARAK YARINA UYANMASINI BİLİYORSUNUZ. DÜNÜNÜZ HARİKA. Ya İNSANLAR?”
Güç olarak, yarınlara nasıl uyanacağını biliyorsun. Arkanda çok şey var. Peki ya insanlar? Yarın neyle uyanacağını bilmiyor. Başına ne geleceğini bilmiyor. Vatandaş kendini inançlı hissetmiyor. Umut verici ya da eğlenceli değil. Büyük bir güvensizlik rejimi yarattınız. Bu tür şeyler gitmez ve gitmeyecektir.
“İKİNCİ YÜZYILDA CUMHURİYET İLE GÜÇLÜ BİR DEMOKRASİ BÜTÜNLENMESİ GEREKLİDİR VE DEMOKRATİK CUMHURİYETE ULAŞILMALIDIR”
2. yüzyılda güçlü bir demokrasi ile cumhuriyet bütünleştirilmeli ve demokratik bir cumhuriyet sağlanmalıdır. Demokratik cumhuriyet, monizmden ziyade öncelikle çoğulculuğa dayanır. Standartlaştırıcı anlayışa karşı farklılıkların kabulü ve karşılıklı saygı temelinde eşit ve özgür bir ortamda yaşamı garanti eder. Çok kültürlü, çok kimlikli, çok dinli, çok dilli bir toplumsal yapıya sahip olan bu ülkeyi herkesin kendi farklılıklarını yaşayabileceği bir millet bahçesine dönüştürmeyi hedefliyor.
“SEÇİM SONUÇLARINI SİYASİ, TABİ YARGI ALANLARIYLA ÖZETMEYE VE TASARLAMAYA ÇALIŞAN YÖNETİM POLİTİKASI İFLAS ETMİŞTİR”
Siyasi, yanlı yargı kararları, kayyum atamaları ile seçim sonuçlarını ortadan kaldıran, baskı, tehdit ve tutuklamalarla toplumsal muhalefeti sindirmeye ve dizayn etmeye çalışan yönetsel siyaset iflas etti. Yargı ile siyaset tasarlama mühendisliğiniz başarısız oldu. Mafya bağlantılı bir yargı, kolluk ve trol çemberi kuruldu. Bu çember ile tüm vatandaşlar kuşatıldı. Özgürlükler saldırı altında. Yaşam tarzları saldırı altında. Talepler saldırı altında. Düşünce ve ifade özgürlüğü, medya ve örgütlenme özgürlüğü saldırı altında. Onu çekiç, hak arayan herkesi çivi olarak görüyorsun.
“Çaresiz OLMAK İÇİN NEDEN YOK. CESUR OLDUĞUMUZ KADAR BİRLİKTE OLDUĞUMUZ GİBİ HİÇBİR GÜÇ ÖNDE DURAMAZ”
Tüm gücü topladığınız bu sistemde unuttuğunuz gerçek şudur: Zayıflatmayı ve tasfiye etmeyi planladığınız demokratik toplumsal ve siyasal çaba geleneği, Türkiye’yi fırtınaları aşan demokratik dönüşüm aşamasına getirmiştir. , duvarlar ve engeller. Gerçek güç sosyal çabadır. Buradan tüm halklarımıza sesleniyoruz: Umutsuz olmak için hiçbir neden yok. Yeter ki cesur olalım, birleşmeden yanayız ve demokrasinin tüm yurttaşlar için ekmek ve su kadar değerli olduğuna inanıyoruz, önümüzde hiçbir güç duramaz. Tüm dünya tarihi bize göstermiştir ki, hiçbir baskıcı rejim, halkın değişim talebine karşı koyamaz. Kazanacağımıza inancımız tamdır. Kesinlikle kazanacağız.”